- Katılım
- 28 Mart 2008
- Mesajlar
- 23.246
- Tepki puanı
- 2.148
- Puanları
- 163
- Yaş
- 40
- Bulunduğu Yer
- ŞANLIURFA
- Tuttuğu Takım
- GALATASARAY
Hücre Bölünmesi ve Kalıtım - Hücre Bölünmesi ve Kalıtım Konu Anlatım - 8. Sınıf Fen Ve Teknoloji Ünite Konusu - Adaptasyon Ve Evrim Konu Anlatım
Hücre Bölünmesi ve Kalıtım Ünite Ders Notu SWF
Canlıların bulundukları ortama uyum sağlayarak yaşama ve çoğalma şansını arttırmasına adaptasyon denir.
ADAPTASYON:
Canlıların sahip olduğu karakterleri ile ortama uyum sağlamalarıdır.
Kalıtsaldır.
Çevre şartlarına bağlı olarak yeni karakterler oluşmaz ve karakterlerinde değişme olmaz. Ø Develerin su ve besin depo etme özelliği.
Kaktüsün su depo etme özelliği ve sıcağa dayanma özelliği çölde yaşama imkânı verir. Nemli yerlerde bu özellik değişmez.
Göz bebeğinin ışıkta küçülmesi, az ışıkta büyümesi.
Bukalemun’un bulunduğu ortama göre renk değiştirmesi.
Adaptasyon gende var olan karakterlerin açığa çıkmasıdır.
EVRİM
Evrim teorisine göre, ilkel tek hücreli canlılar çok hücrelilere dönüşmüştür. Bu canlılar milyonlarca yıllık bir süreçte balıksırtı kemiği bulunan hayvanları oluşturmuşlardır. Bazı türler milyonlarca yıl boyunca çok büyük değişmelere uğrarken, kimileri çok az değişmiştir. Balıklar gelişerek hem kara, hem de suda yaşayabilen canlıları oluşturmuştur.
Lamarck’a Göre Evrim: Lamarck a göre bir organ çok kullanılırsa gelişir. Bu özellikte kalıtsaldır demiştir. Ancak haltercinin kaslarının genişliği bebeğine aktarılamaz. Burada doğru olan sadece KULLANIM sonucu organın gelişmesidir. Ayrıca kör bağırsağımızı hiç kullanmadığımız halde kaybolmamıştır.
Ayrıca AUGUST WEİSMAN (OGUST VAYSMAN) yirmi döl boyunca farelerinin kuyruklarını kesmiş ama yinede fareler kuyruklu doğmuştur.
Çinliler yüzyıllardır çocuklarına dar demir ayakkabı giydirmelerine rağmen ayak boyları küçülmemiştir.
Darwin’e Göre Evrim: Darwin’e göre evrimin asıl nedeni mutasyondur. Mutasyon sonucu ortaya çıkan canlılardan güçlü olanlar kalmış, zayıf olanlar yok olmuştur. Örneğin uzun boylu zürafalar yaşarken, kısa boylu zürafalar yok olmuştur. Hâlbuki mutasyonların sonucu meydana gelen canlıların çoğu ölür veya kısırdır. O halde bu olayda yeni türün oluşmasına engeldir. Ayrıca canlılar arasında geçit tür denilen örneğin insan ve maymun arasında böyle bir geçit canlıya rastlanmamıştır.
Lamarck'a göre;
Türler gereksinmelerine göre biçim değiştirir.
Çevreye uygun olan nitelikler türlere kalıtım yoluyla geçer.
Kullanılan organlar gelişir, kullanılmayanlar körelir.
Lamarck vücut hücrelerinde meydana gelen değişimlerin kalıtsal olduğunu söyler. Darwin ise modifikasyonların (sonradan kazanılan, kalıtsal olmayan değişiklikler) gelecek nesillere aktarılamayacağını, sadece mutasyonların aktarılabileceğini savunmuştur. Darwin de Lamarck gibi evrimin doğal seleksiyon(ayıklama) yoluyla gerçekleşir. Ortam güçsüzleri yok etme yoluyla ayıklar Örneğin: Darwin'e göre soğuk ülkelerdeki kürksüz türler elenmeye, yok olmaya mahkûmdur.
Lamarck'a göre ise bu hayvanlar elenmez, kendilerine kürk edinirler.
Kromozomlar kendi benzerlerini oluşturma özelliğine sahiptir. Kromozomların en önemli görevi genleri taşımaktır. Genler kuşaktan kuşağa aktarılan kalıtım birimleridir. DNA ve RNA yapısal ve işlevsel olarak birbirinden farklılık gösterir. DNA bir hücrenin yönetimi için gerekli olan bilgileri taşır. Depo edilmiş bu bilgiler hücrenin büyüme, gelişme ve üreme faaliyetlerinde kullanılır. Yani hücrenin esas beyni DNA’dır.
DNA ’nın Kendini Eşlemesi: DNA zincirleri hücre bölünmesi sırasında bir fermuarın açılması gibi birbirinden ayrılır. Ayrılan bu zincirde nükleotidlerin birer ucu açıktadır. Çekirdek sıvısı içinde serbest halde bulunan nükleotidler zincirdeki nükleotidlerle A-T ve G-C kuralına göre birleşir. Böylece DNA’lar kendini eşlemiş olur. Bu işlem sonunda hücre mitoz bölünmeye hazır hale gelir.Nükleotid: DNA molekülü ince ve uzun bir çift iplikçikten oluşmuştur. Sarmal biçimde bükülmüş bir ip merdiven şeklindedir. İplikçikler nükleotid adı verilen daha küçük moleküllerden oluşmuştur.
Nükleotidler üç kısımdan oluşur:
Baz
Şeker
Fosfat DNA – Gen – Kromozom:
Bir DNA molekülü kimyasal yapısında içerisinde binlerce bilgi saklar. İnsanların bir hücresindeki DNA 600 000 sayfalık kitap gibi bilgi içerir. İnsan DNA’sındaki 3 milyar bazdan 3 milyon kadarı insandan insana farklıdır. İşte bu farklı olanlar her insanı özel yapan parçalardır. DNA’da yer alan bazlar belli bir sayı ve düzen içinde sıralanarak kimyasal bir birim olan genleri oluşturur. Her DNA’da bu genlerden çok sayıda bulunur.
Kalıtsal karakterler anne ve babadan yavruya bu genlerle taşınır. (çocuğun boyu, saç rengi, göz rengi, saç şekli v.b.)
Hücrenin yaşamsal olaylarının kontrol edildiği yer çekirdeğidir. Çekirdek öz suyu içinde ağ şeklinde dağılmış yapılara, kromatin iplikler denir. Kromatin ipliklerin hücre bölünmesi sırasında boyları kısalıp enleri kalınlaşır. Böylece kromozom durumunu alır.
Yani kromozom kromatin ipliklerin kısalıp kalınlaşmasıyla oluşmuş yapılardır. Kromozomlar birbirini eşleyebilir. Eşleme sonrası oluşan kromozom ipliklerinin her birine kromatit (eş kromozom) denir. Kromozomların en önemli görevi kalıtım birimi olan genleri taşımasıdır.
Kromozomların yapısında bulunan ve belirli özelliğin gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan DNA parçasına gen denir. Her DNA molekülünde çok sayıda gen bulunur. Kalıtsal bilgiler genlerde depolanmıştır. DNA üzerindeki Adenin, Guanin, Sitozin ve timin belirli bir biçimde sıralanarak genleri oluşturur. Her bir gen bir proteinin üretilmesinden sorumludur. Proteinler hücrenin yapısını oluşturan ve etkinlikleri düzenleyen kimyasal maddelerdir. Her protein farklı iş yapar. Örneğin, bir protein kana oksijen taşırken, diğeri terdeki tuz miktarını ayarlar.
İnsan vücudunda alyuvarlar hariç tüm hücre çekirdeğinde 23 çift (46 adet) kromozom vardır. Çiftlerden biri anneden biri babadan gelmektedir. Bir kromozomda iki “kromatit” bulunur. Aynı kromozomdaki kromatitlere “kardeş kromatit” denir. Kromozomların gövdesinde kromatitleri bir arada tutan bir yapı vardır. Bu yapıya “sentromer” denir.
Şekil ve yapı bakımından benzer olan kromozomlara “homolog kromozom” denir.
Bir hücrede anne ve babadan gelen kromozomların toplam sayısına “diploit” denir ve “2n” ile gösterilir.
Üreme hücrelerinde kromozom sayısı diğer hücrelerdeki kromozomların sayısının yarısı kadardır. Bu sayıya “haploit” denir ve “n” ile gösterilir.
Mutasyon:
Gen ve kromozomların kimyasal yapılarında meydana gelen değişmelere denir. Mutasyon üreme hücrelerinde olursa yavruya geçer. Vücut hücrelerindeki mutasyon yavruya geçmez. Mutasyon canlının büyüklüğünü, davranışını ve hücresel faaliyetlerini etkiler. Mutasyona neden olan etkenlere mutajen adı verilir. Mutasyon;
Sıcaklık,
X- ışınları,
Hardal gazı,
Radyasyon,
DNA’nın bulunduğu ortamın asidik veya bazik olması,
Kimyasal Maddeler gibi sebeplerden ortaya çıkar.
Mutasyonun Nedenleri:
Ortamın asit veya baz oranının fazla olması
Alkol, sigara ve uyuşturucular.
Mutasyonlar genellikle öldürücüdür. Çok azı canlının daha iyi özellikler kazanmasına sebep olur. Radyasyon veya çeşitli kimyasal maddeler alan bir kişinin kendiside bundan olumsuz etkileneceği gibi genleriyle bu olumsuzluk döllerine de geçebilir.
Faydalı mutasyonlar, yeni kalıtsal özelliklerin oluşmasına neden olur. Bu durum çok uzun bir süreç sonunda bir türden alt türlerin oluşmasına neden olabilir. Bu şekilde canlıların çeşitliliği artar.
MODİFİKASYON: Farklı ortam şartlarında bir canlının dış görünüşünde meydana gelen değişikliklere denir. Modifikasyon sonradan kazanılan özellikler olduğundan nesilden nesile geçmez. Modifikasyon;
Sıcaklık,
Işık,
Nem,
Besin, gibi ortam şartlarının değişmesiyle oluşur. Örneğin güneşte bronzlaşmak, halter gibi sporla uğraşanların kaslarının gelişmesi buna örnektir. Şartlar ortadan kalkarsa insan eski haline gelir. Modifikasyonda üreme hücreleri değil vücut hücreleri değişikliğe uğrar. Kısaca modifikasyon genotipte değil FENOTİPTE görülür.
Genetik Mühendisliği BiyoTeknolojik Çalışmalar
Her canlı kendini türüne has unsurları genetik olarak nesilden nesile taşır. Aktarma işlemleri genler tarafından yapılır kromozomlardaki genler mayoz bölünmeyle gametlere geçer. Farklı gametlerin birleşmesiyle zigot oluşur. Anne ve babaya ait has özellikler zigota geçer. Zigotun gelişmesiyle yeni bir canlı oluşurken genetik unsurlar da yavruya geçmiş olur. Genetik özellikler kişiden kişiye farklılık gösterir (saç rengi, göz rengi…)
Canlılardaki genetik özellikleri taşıyan genlerin toplamı o canlının genetiğini meydana getirir.
Canlılardaki kalıtsal özelliklerini taşıyan genlerin toplamı o canlının genotipini oluşturur.
Kalıtsal özellikler kalıtım yoluyla geçer.
Kalıtım (Genetik)
· Ana ve babadaki karakterlerin yavruya aktarılmasına kalıtım denir. Karakterler yavrulara üreme ile aktarılır. Eşeysiz üreme ile ata canlının karakteri aynen aktarıldığından gen yapısı aynı canlılar elde edilir.
Kalıtımla İlgili Tanımlar
· Gen: Karakterin aktarılmasını sağlayan, kromozom üzerinde bulunan birimlerdir. Canlının fenotipinin oluşmasında gen yapısı ve çevre etkilidir.
· Homozigot (arı döl):İki geninde aynı olmasıdır.
Örnek: AA → Arı döl baskın aa → Arı döl çekinik
· Heterozigot (melez döl):İki genden birinin dominant diğerinin resesif olmasıdır. Böyle durumda canlı baskın gen görünümünde olur.
Örnek: Aa → Melez baskın
Mendel’in Kalıtıma Kazandırdığı Bilgiler
· Kalıtsal karakterlerin oğul döllere nasıl geçtiğini inceleyen bilime kalıtım (GENETİK) adı verilir.
· Kalıtsal karakterlerin oğul döllere nasıl geçtiğini ilk araştıran bilim adamı GREGOR MENDEL’dir.
· Mendel, bezelyeler üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda genetik özellikleri döllere nasıl geçtiğini matematiksel olarak ispatlamıştır.
· Mendel, bezelyeler üzerinde yaptığı araştırmalarda başarılı olmuştur.
Hücre Bölünmesi ve Kalıtım Ünite Ders Notu SWF
Canlıların bulundukları ortama uyum sağlayarak yaşama ve çoğalma şansını arttırmasına adaptasyon denir.
ADAPTASYON:
Canlıların sahip olduğu karakterleri ile ortama uyum sağlamalarıdır.
Kalıtsaldır.
Çevre şartlarına bağlı olarak yeni karakterler oluşmaz ve karakterlerinde değişme olmaz. Ø Develerin su ve besin depo etme özelliği.
Kaktüsün su depo etme özelliği ve sıcağa dayanma özelliği çölde yaşama imkânı verir. Nemli yerlerde bu özellik değişmez.
Göz bebeğinin ışıkta küçülmesi, az ışıkta büyümesi.
Bukalemun’un bulunduğu ortama göre renk değiştirmesi.
Adaptasyon gende var olan karakterlerin açığa çıkmasıdır.
EVRİM
Evrim teorisine göre, ilkel tek hücreli canlılar çok hücrelilere dönüşmüştür. Bu canlılar milyonlarca yıllık bir süreçte balıksırtı kemiği bulunan hayvanları oluşturmuşlardır. Bazı türler milyonlarca yıl boyunca çok büyük değişmelere uğrarken, kimileri çok az değişmiştir. Balıklar gelişerek hem kara, hem de suda yaşayabilen canlıları oluşturmuştur.
Lamarck’a Göre Evrim: Lamarck a göre bir organ çok kullanılırsa gelişir. Bu özellikte kalıtsaldır demiştir. Ancak haltercinin kaslarının genişliği bebeğine aktarılamaz. Burada doğru olan sadece KULLANIM sonucu organın gelişmesidir. Ayrıca kör bağırsağımızı hiç kullanmadığımız halde kaybolmamıştır.
Ayrıca AUGUST WEİSMAN (OGUST VAYSMAN) yirmi döl boyunca farelerinin kuyruklarını kesmiş ama yinede fareler kuyruklu doğmuştur.
Çinliler yüzyıllardır çocuklarına dar demir ayakkabı giydirmelerine rağmen ayak boyları küçülmemiştir.
Darwin’e Göre Evrim: Darwin’e göre evrimin asıl nedeni mutasyondur. Mutasyon sonucu ortaya çıkan canlılardan güçlü olanlar kalmış, zayıf olanlar yok olmuştur. Örneğin uzun boylu zürafalar yaşarken, kısa boylu zürafalar yok olmuştur. Hâlbuki mutasyonların sonucu meydana gelen canlıların çoğu ölür veya kısırdır. O halde bu olayda yeni türün oluşmasına engeldir. Ayrıca canlılar arasında geçit tür denilen örneğin insan ve maymun arasında böyle bir geçit canlıya rastlanmamıştır.
Lamarck'a göre;
Türler gereksinmelerine göre biçim değiştirir.
Çevreye uygun olan nitelikler türlere kalıtım yoluyla geçer.
Kullanılan organlar gelişir, kullanılmayanlar körelir.
Lamarck vücut hücrelerinde meydana gelen değişimlerin kalıtsal olduğunu söyler. Darwin ise modifikasyonların (sonradan kazanılan, kalıtsal olmayan değişiklikler) gelecek nesillere aktarılamayacağını, sadece mutasyonların aktarılabileceğini savunmuştur. Darwin de Lamarck gibi evrimin doğal seleksiyon(ayıklama) yoluyla gerçekleşir. Ortam güçsüzleri yok etme yoluyla ayıklar Örneğin: Darwin'e göre soğuk ülkelerdeki kürksüz türler elenmeye, yok olmaya mahkûmdur.
Lamarck'a göre ise bu hayvanlar elenmez, kendilerine kürk edinirler.
Kromozomlar kendi benzerlerini oluşturma özelliğine sahiptir. Kromozomların en önemli görevi genleri taşımaktır. Genler kuşaktan kuşağa aktarılan kalıtım birimleridir. DNA ve RNA yapısal ve işlevsel olarak birbirinden farklılık gösterir. DNA bir hücrenin yönetimi için gerekli olan bilgileri taşır. Depo edilmiş bu bilgiler hücrenin büyüme, gelişme ve üreme faaliyetlerinde kullanılır. Yani hücrenin esas beyni DNA’dır.
DNA ’nın Kendini Eşlemesi: DNA zincirleri hücre bölünmesi sırasında bir fermuarın açılması gibi birbirinden ayrılır. Ayrılan bu zincirde nükleotidlerin birer ucu açıktadır. Çekirdek sıvısı içinde serbest halde bulunan nükleotidler zincirdeki nükleotidlerle A-T ve G-C kuralına göre birleşir. Böylece DNA’lar kendini eşlemiş olur. Bu işlem sonunda hücre mitoz bölünmeye hazır hale gelir.Nükleotid: DNA molekülü ince ve uzun bir çift iplikçikten oluşmuştur. Sarmal biçimde bükülmüş bir ip merdiven şeklindedir. İplikçikler nükleotid adı verilen daha küçük moleküllerden oluşmuştur.
Nükleotidler üç kısımdan oluşur:
Baz
Şeker
Fosfat DNA – Gen – Kromozom:
Bir DNA molekülü kimyasal yapısında içerisinde binlerce bilgi saklar. İnsanların bir hücresindeki DNA 600 000 sayfalık kitap gibi bilgi içerir. İnsan DNA’sındaki 3 milyar bazdan 3 milyon kadarı insandan insana farklıdır. İşte bu farklı olanlar her insanı özel yapan parçalardır. DNA’da yer alan bazlar belli bir sayı ve düzen içinde sıralanarak kimyasal bir birim olan genleri oluşturur. Her DNA’da bu genlerden çok sayıda bulunur.
Kalıtsal karakterler anne ve babadan yavruya bu genlerle taşınır. (çocuğun boyu, saç rengi, göz rengi, saç şekli v.b.)
Hücrenin yaşamsal olaylarının kontrol edildiği yer çekirdeğidir. Çekirdek öz suyu içinde ağ şeklinde dağılmış yapılara, kromatin iplikler denir. Kromatin ipliklerin hücre bölünmesi sırasında boyları kısalıp enleri kalınlaşır. Böylece kromozom durumunu alır.
Yani kromozom kromatin ipliklerin kısalıp kalınlaşmasıyla oluşmuş yapılardır. Kromozomlar birbirini eşleyebilir. Eşleme sonrası oluşan kromozom ipliklerinin her birine kromatit (eş kromozom) denir. Kromozomların en önemli görevi kalıtım birimi olan genleri taşımasıdır.
Kromozomların yapısında bulunan ve belirli özelliğin gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan DNA parçasına gen denir. Her DNA molekülünde çok sayıda gen bulunur. Kalıtsal bilgiler genlerde depolanmıştır. DNA üzerindeki Adenin, Guanin, Sitozin ve timin belirli bir biçimde sıralanarak genleri oluşturur. Her bir gen bir proteinin üretilmesinden sorumludur. Proteinler hücrenin yapısını oluşturan ve etkinlikleri düzenleyen kimyasal maddelerdir. Her protein farklı iş yapar. Örneğin, bir protein kana oksijen taşırken, diğeri terdeki tuz miktarını ayarlar.
İnsan vücudunda alyuvarlar hariç tüm hücre çekirdeğinde 23 çift (46 adet) kromozom vardır. Çiftlerden biri anneden biri babadan gelmektedir. Bir kromozomda iki “kromatit” bulunur. Aynı kromozomdaki kromatitlere “kardeş kromatit” denir. Kromozomların gövdesinde kromatitleri bir arada tutan bir yapı vardır. Bu yapıya “sentromer” denir.
Şekil ve yapı bakımından benzer olan kromozomlara “homolog kromozom” denir.
Bir hücrede anne ve babadan gelen kromozomların toplam sayısına “diploit” denir ve “2n” ile gösterilir.
Üreme hücrelerinde kromozom sayısı diğer hücrelerdeki kromozomların sayısının yarısı kadardır. Bu sayıya “haploit” denir ve “n” ile gösterilir.
Mutasyon:
Gen ve kromozomların kimyasal yapılarında meydana gelen değişmelere denir. Mutasyon üreme hücrelerinde olursa yavruya geçer. Vücut hücrelerindeki mutasyon yavruya geçmez. Mutasyon canlının büyüklüğünü, davranışını ve hücresel faaliyetlerini etkiler. Mutasyona neden olan etkenlere mutajen adı verilir. Mutasyon;
Sıcaklık,
X- ışınları,
Hardal gazı,
Radyasyon,
DNA’nın bulunduğu ortamın asidik veya bazik olması,
Kimyasal Maddeler gibi sebeplerden ortaya çıkar.
Mutasyonun Nedenleri:
Ortamın asit veya baz oranının fazla olması
Alkol, sigara ve uyuşturucular.
Mutasyonlar genellikle öldürücüdür. Çok azı canlının daha iyi özellikler kazanmasına sebep olur. Radyasyon veya çeşitli kimyasal maddeler alan bir kişinin kendiside bundan olumsuz etkileneceği gibi genleriyle bu olumsuzluk döllerine de geçebilir.
Faydalı mutasyonlar, yeni kalıtsal özelliklerin oluşmasına neden olur. Bu durum çok uzun bir süreç sonunda bir türden alt türlerin oluşmasına neden olabilir. Bu şekilde canlıların çeşitliliği artar.
MODİFİKASYON: Farklı ortam şartlarında bir canlının dış görünüşünde meydana gelen değişikliklere denir. Modifikasyon sonradan kazanılan özellikler olduğundan nesilden nesile geçmez. Modifikasyon;
Sıcaklık,
Işık,
Nem,
Besin, gibi ortam şartlarının değişmesiyle oluşur. Örneğin güneşte bronzlaşmak, halter gibi sporla uğraşanların kaslarının gelişmesi buna örnektir. Şartlar ortadan kalkarsa insan eski haline gelir. Modifikasyonda üreme hücreleri değil vücut hücreleri değişikliğe uğrar. Kısaca modifikasyon genotipte değil FENOTİPTE görülür.
Genetik Mühendisliği BiyoTeknolojik Çalışmalar
Her canlı kendini türüne has unsurları genetik olarak nesilden nesile taşır. Aktarma işlemleri genler tarafından yapılır kromozomlardaki genler mayoz bölünmeyle gametlere geçer. Farklı gametlerin birleşmesiyle zigot oluşur. Anne ve babaya ait has özellikler zigota geçer. Zigotun gelişmesiyle yeni bir canlı oluşurken genetik unsurlar da yavruya geçmiş olur. Genetik özellikler kişiden kişiye farklılık gösterir (saç rengi, göz rengi…)
Canlılardaki genetik özellikleri taşıyan genlerin toplamı o canlının genetiğini meydana getirir.
Canlılardaki kalıtsal özelliklerini taşıyan genlerin toplamı o canlının genotipini oluşturur.
Kalıtsal özellikler kalıtım yoluyla geçer.
Kalıtım (Genetik)
· Ana ve babadaki karakterlerin yavruya aktarılmasına kalıtım denir. Karakterler yavrulara üreme ile aktarılır. Eşeysiz üreme ile ata canlının karakteri aynen aktarıldığından gen yapısı aynı canlılar elde edilir.
Kalıtımla İlgili Tanımlar
· Gen: Karakterin aktarılmasını sağlayan, kromozom üzerinde bulunan birimlerdir. Canlının fenotipinin oluşmasında gen yapısı ve çevre etkilidir.
· Homozigot (arı döl):İki geninde aynı olmasıdır.
Örnek: AA → Arı döl baskın aa → Arı döl çekinik
· Heterozigot (melez döl):İki genden birinin dominant diğerinin resesif olmasıdır. Böyle durumda canlı baskın gen görünümünde olur.
Örnek: Aa → Melez baskın
Mendel’in Kalıtıma Kazandırdığı Bilgiler
· Kalıtsal karakterlerin oğul döllere nasıl geçtiğini inceleyen bilime kalıtım (GENETİK) adı verilir.
· Kalıtsal karakterlerin oğul döllere nasıl geçtiğini ilk araştıran bilim adamı GREGOR MENDEL’dir.
· Mendel, bezelyeler üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda genetik özellikleri döllere nasıl geçtiğini matematiksel olarak ispatlamıştır.
· Mendel, bezelyeler üzerinde yaptığı araştırmalarda başarılı olmuştur.