Ayakkabıcı Ve çocuk

Gülsemin

Yeni Üye
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
1
AYAKKABICI VE COCUK

Ayakkabıcı, yeni getirdiği ayakkabıları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama küçük bir dükkan için yeterliydi.onların en güzelini ön tarafa koyunca çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle…… Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol paçası diz kısmından sonra boştu. Bu yüzdende sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda adam dükkandan dışarı fırlayıp:
- küçük! Diye seslendi . ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika!.
Çocuk ona dönerek:
- Gerçekten çok güzeller !. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik
- Bence önemli değil!. Diye atıldı adam. Bu dünyada her şeyi tam insan yok ki!. Kiminin eli eksik kiminin de bacağı, kiminin de aklı ya da vicdanı.
Küçük çocuk bişe söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü.
- keşke vicdanımız eksik olacağına ayaklarımız eksik olsa idi.
Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
- Anlayamadım . dedi neden öle olsun ki
- Çok. basit. Dedi adam eğer yoksa cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa problem değil. Zaten orda tüm eksiklikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar, sağlamlara oranla daha fazla mükafat görecekler.
Küçük çocuk bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrini işaret ederek:
- Baktığın ayakkabı, sana yakışır.dedi. denemek ister misin?
Çocuk başını yanlara sallayıp:
- Üzerinde 30 lira yazıyor, dedi almam mümkün değil ki.
- İndirim sezonu senin için biraz öne alırım. Dedi adam. Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten bir tekini alacaksın, oda 10 lira eder.
Çocuk biraz düşünüp
- Ayakkabının diğer teki işe yaramaz. Dedi. Onu kim alacak ki?
- Amma yaptın ha diye güldü adam. Onu da sağ ayağı eksik olan birine satarım. Küçük çocuğun aklı bu sözlere yatmıştı. Adam devam ederek:
- Üstelik öğrencisin değimli diye sordu
- İkiye gidiyorum.diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır.
- Tamam işte. Dedi adam. 5 lirada öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir. Sattım gitti. Ayakkabıcı çocuğun saşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerdeki raflar onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi.ve çıkarttığı eskiyi göstererek
- Benim satış işlemim bitti. Sende bunu bana satsan memnun olurum.
- Şakamı yapıyorsunuz diye kekeledi çocuk. Onun tabanı delinmek üzere eski bir ayakkabı para eder mi?
- Sen çok cahil kalmışsın be arkadaş antika eşyalardan hiç haberin yok herhalde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın en az 30-40 lira eder.
Küçük çocuk ardarda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi. Mutlaka bir rüya olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz gezdirdikten sonra 10 liralık banknotu geri vererek:
- Bana 20 lira yeterli dedi. İndirim mevsimini başlattınız ya.
Adam onu kıramayıp parayı geri aldı ve bu arada yanağına bir öpücük konurdu. Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa böyle bir mutluluğu bulamazdı çocuk yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip.
- Babam haklıymış dedi.’ Sakat olduğum için üzülmene hiç gerek yok demişti.’
 
Bu Konuyu Okumuş Ve Beğenmiştim Paylaşmak Istedim
 
hikaye güzel kardeşim saol
 
qsel hikaye.... tskrler....
 
Back
Yukarı