- Katılım
- 28 Mart 2008
- Mesajlar
- 23.243
- Tepki puanı
- 2.147
- Puanları
- 163
- Yaş
- 40
- Bulunduğu Yer
- ŞANLIURFA
- Tuttuğu Takım
- GALATASARAY
“Doğru konuş, sözünde dur!”
Doğru konuş, sözünde dur Resulullah Efendimiz, Muâz bin Cebel’e bir nasihatında buyurdu ki: “Ey Muâz! Sana Allah’dan korkmayı, O’na sığınmayı, doğru konuşmayı, verdiğin sözde durmayı, herkese selâm vermeyi, güzel amel ve işlerde bulunmayı, öksüze merhamet etmeyi, tatlı sözlü olmayı, Kur’ân-ı kerîmi okuyup anlamayı, ahireti sevmeyi, ahiret hesabının korkusunu taşımayı ve herkese şefkat kanatlarını germeği tavsiye eder; hikmet sahiplerine kötü söz söylemekten, doğruyu yalanlamaktan, günahkâra itâatten, âdil hükümdara isyandan ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan seni nehyederim, (sakındırırım) Her yerde Allahü teâlâyı zikretmeyi ve her günahın peşinden tövbe etmeyi tavsiye ederim Gizli günah işlediğin zaman gizli, âşikâre günah işlediğin zaman âşikâre tövbe edersin”
Hz Muâz, Peygamberimizden tekrar nasihât istediğinde: “Allah’ı görür gibi ibâdet et ve kendini ölmüş gibi bil! İstersen bütün bunları içine lan daha mühimini bildireyim: Dilini tut?” buyurdu
Ebû İdris el-Havlânî, Hz Muâz bin Cebel’e: “Seni allah için seviyorum” dediğinde, Muâz bin Cebel: “Sana müjdeler olsun! Ben Resûl-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Kıyamet günü arşın etrafında, bir takım insanlar için kürsüler kurulacaktır Bunların yüzleri ayın ondördü gibi parlayacaktır İnsanlar feryad ederekn onlar korkmazlar Korku ve kederleri olmayan kimseler, Allah’ın gerçek dostlarıdır” buyurdu Peygamberimize bunların kim olduğu sorulunca: “Onlar Allah için birbirlerini seven kimselerdir” Buyurdu
Peygamberimiz Hz Muâz’a: “Yâ Muâz! Ben seni severim Bunun için her namazdan sonra şu duâyı terk etme! Buyurdu ve duâyı okudu: “Allahümme e’ınnî alâ zikrike ve şükrike ve husni ibadetike” Yâni, “Allahım! Ancak seni anmak, sana şükretmek ve güzelce ibadet etmek için bana yardım et”
“Ey Allah’ım! Seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve senin sevgine beni yaklaştıracak şeyi sevmeyi bana nasib et ve senin sevgini (sıcak ve harâketli günde) soğuk suyu sevmekten bana daha sevimli kıl
Dürüstlük ile ilgili hadisler
Hasan İbni Ali İbni Ebû Tâlib
Resûl-i Ekrem Efendimiz'in sevgili torunu Hz Hasan, hicretin üçüncü yılı ramazanında doğdu Kendisine Hasan ismini ve Ebû Muhammed künyesini Hz Peygamber verdi Efendimiz'in yakın alâkası, şefkati ve terbiyesi altında büyüdü Râşid halifelerin beşincisidir Halifelik hakkından Muâviye lehine vaz geçmek suretiyle müslümanlar arasındaki birliği temin etmeye çalıştı Cömert ve hakîm bir zattı
Hz Peygamber'den 13 hadîs rivayet etti Rivayetleri Sünen'lerde yer aldı
50 (670) yılında vefat eden Hz Hasan'ın kabri Bakî'dedir
Allah ondan razı olsun
Açıklamalar
Ahmed İbni Hanbel'in Müsned'inde yer alan rivayete göre Hz Hasan'a, "Hatırında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den ezberlediğin neler var?" diye sormuşlar O verdiği cevapta bu hadîs-i şerîfi de zikretmiştir
594 numarada tekrarlanacak olan hadis, genel bir kural olarak "şüphe veren şeyi şüphe vermeyenle değiştirmeyi" öğütlemektedir Şüphe veren ile vermeyeni tayin işinde ölçü, müslümanın gönlüdür Çünkü kalp, doğrudan tatmin, yalandan tedirgin olur
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den zayıf bir sened ile rivayet edilen bir başka hadiste:
- Bir şeyin bana şüphe verip vermediğini nasıl anlayabilirim? diyen kişiye Hz Peygamber şu tavsiyede bulunmuştur:
- "Elini kalbinin üzerine koy Çünkü kalp haramdan irkilir ve çırpınır, helalden de sükûn ve huzur bulur" (Heysemî, Mecme'u'z-zevâid, X, 294)
Eli kalp üzerine koyup kalp atışlarını dinlemek, günümüzdeki "yalan makinası" uygulamasını andıran psikoljik bir yöntemdir
Diğer taraftan, iman kesinlik (yakîn) ister İmandan kaynaklanan söz ve davranışların da doğru ve kesin olması gerekir Kuşkulu ve tereddütlü işler yapmak, bir başka hadiste belirtildiği üzere (bk 589 hadis), yasak bölge yakınında gezinmektir Her an harama düşme tehlikesi ile başbaşa olmak demektir Oysa "Korkulu rüya görmektense uyanık durmak yeğdir" Şüpheli şeyleri terketmek, bir çok sıkıntıdan peşinen kurtulmak demektir
Helâl ve haram şuuru, şüphelilere karşı gösterilecek dikkatli tavırlarla canlı tutulabilir Özellikle haram sınırlarının hızla yok edildiği günümüzde bu konu daha bir nezâket ve ehemmiyet kazanmıştır Şüphelileri terketmek, müslümanı günah işlemiş olma ihtimalinin kahredici endişesinden kurtaracaktır
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Şüphelilerden uzak durup helâl olanlara yönelmek gerekir Harama düşmekten korunmak böylece sağlanmış olur
2 İnsan "içine sinmeyen" veya " içinin ısınmadığı" konulardan uzak kalmalıdır Gönül yatkınlığı herkes için özel ölçüdür "Müftiler fetvâ verse de sen gönlüne bak!" (Ahmed İbni Hanbel, Müsned IV, 194) hadîs-i şerîfi daima ölçü alınmalıdır
3 Allah saygısı ile dolu olan müslümanlar, büyük günahlara düşme endişesi ile küçük günahlardan uzak dururlar
`
57 Ebû Süfyân Sahr İbni Harb radıyallahu anh, Bizans Kralı He-rakliyus ile aralarında geçen uzun konuşmayı naklederken şöyle dedi:
Herakliyus:
- O (peygamber olduğunu söyleyen) adam size neleri emrediyor? diye sordu Ben de:
- Sadece Allah'a kulluk ediniz, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayınız Atalarınızın iman ettiklerini söyledikleri şeyleri terkediniz, diyor ve bize namaz kılmayı, sözde ve işde doğruluğu, iffetli yaşamayı ve akraba ile ilgilenmeyi emrediyor, dedim
Doğru konuş, sözünde dur Resulullah Efendimiz, Muâz bin Cebel’e bir nasihatında buyurdu ki: “Ey Muâz! Sana Allah’dan korkmayı, O’na sığınmayı, doğru konuşmayı, verdiğin sözde durmayı, herkese selâm vermeyi, güzel amel ve işlerde bulunmayı, öksüze merhamet etmeyi, tatlı sözlü olmayı, Kur’ân-ı kerîmi okuyup anlamayı, ahireti sevmeyi, ahiret hesabının korkusunu taşımayı ve herkese şefkat kanatlarını germeği tavsiye eder; hikmet sahiplerine kötü söz söylemekten, doğruyu yalanlamaktan, günahkâra itâatten, âdil hükümdara isyandan ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan seni nehyederim, (sakındırırım) Her yerde Allahü teâlâyı zikretmeyi ve her günahın peşinden tövbe etmeyi tavsiye ederim Gizli günah işlediğin zaman gizli, âşikâre günah işlediğin zaman âşikâre tövbe edersin”
Hz Muâz, Peygamberimizden tekrar nasihât istediğinde: “Allah’ı görür gibi ibâdet et ve kendini ölmüş gibi bil! İstersen bütün bunları içine lan daha mühimini bildireyim: Dilini tut?” buyurdu
Ebû İdris el-Havlânî, Hz Muâz bin Cebel’e: “Seni allah için seviyorum” dediğinde, Muâz bin Cebel: “Sana müjdeler olsun! Ben Resûl-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Kıyamet günü arşın etrafında, bir takım insanlar için kürsüler kurulacaktır Bunların yüzleri ayın ondördü gibi parlayacaktır İnsanlar feryad ederekn onlar korkmazlar Korku ve kederleri olmayan kimseler, Allah’ın gerçek dostlarıdır” buyurdu Peygamberimize bunların kim olduğu sorulunca: “Onlar Allah için birbirlerini seven kimselerdir” Buyurdu
Peygamberimiz Hz Muâz’a: “Yâ Muâz! Ben seni severim Bunun için her namazdan sonra şu duâyı terk etme! Buyurdu ve duâyı okudu: “Allahümme e’ınnî alâ zikrike ve şükrike ve husni ibadetike” Yâni, “Allahım! Ancak seni anmak, sana şükretmek ve güzelce ibadet etmek için bana yardım et”
“Ey Allah’ım! Seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve senin sevgine beni yaklaştıracak şeyi sevmeyi bana nasib et ve senin sevgini (sıcak ve harâketli günde) soğuk suyu sevmekten bana daha sevimli kıl
Dürüstlük ile ilgili hadisler
Hasan İbni Ali İbni Ebû Tâlib
Resûl-i Ekrem Efendimiz'in sevgili torunu Hz Hasan, hicretin üçüncü yılı ramazanında doğdu Kendisine Hasan ismini ve Ebû Muhammed künyesini Hz Peygamber verdi Efendimiz'in yakın alâkası, şefkati ve terbiyesi altında büyüdü Râşid halifelerin beşincisidir Halifelik hakkından Muâviye lehine vaz geçmek suretiyle müslümanlar arasındaki birliği temin etmeye çalıştı Cömert ve hakîm bir zattı
Hz Peygamber'den 13 hadîs rivayet etti Rivayetleri Sünen'lerde yer aldı
50 (670) yılında vefat eden Hz Hasan'ın kabri Bakî'dedir
Allah ondan razı olsun
Açıklamalar
Ahmed İbni Hanbel'in Müsned'inde yer alan rivayete göre Hz Hasan'a, "Hatırında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den ezberlediğin neler var?" diye sormuşlar O verdiği cevapta bu hadîs-i şerîfi de zikretmiştir
594 numarada tekrarlanacak olan hadis, genel bir kural olarak "şüphe veren şeyi şüphe vermeyenle değiştirmeyi" öğütlemektedir Şüphe veren ile vermeyeni tayin işinde ölçü, müslümanın gönlüdür Çünkü kalp, doğrudan tatmin, yalandan tedirgin olur
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den zayıf bir sened ile rivayet edilen bir başka hadiste:
- Bir şeyin bana şüphe verip vermediğini nasıl anlayabilirim? diyen kişiye Hz Peygamber şu tavsiyede bulunmuştur:
- "Elini kalbinin üzerine koy Çünkü kalp haramdan irkilir ve çırpınır, helalden de sükûn ve huzur bulur" (Heysemî, Mecme'u'z-zevâid, X, 294)
Eli kalp üzerine koyup kalp atışlarını dinlemek, günümüzdeki "yalan makinası" uygulamasını andıran psikoljik bir yöntemdir
Diğer taraftan, iman kesinlik (yakîn) ister İmandan kaynaklanan söz ve davranışların da doğru ve kesin olması gerekir Kuşkulu ve tereddütlü işler yapmak, bir başka hadiste belirtildiği üzere (bk 589 hadis), yasak bölge yakınında gezinmektir Her an harama düşme tehlikesi ile başbaşa olmak demektir Oysa "Korkulu rüya görmektense uyanık durmak yeğdir" Şüpheli şeyleri terketmek, bir çok sıkıntıdan peşinen kurtulmak demektir
Helâl ve haram şuuru, şüphelilere karşı gösterilecek dikkatli tavırlarla canlı tutulabilir Özellikle haram sınırlarının hızla yok edildiği günümüzde bu konu daha bir nezâket ve ehemmiyet kazanmıştır Şüphelileri terketmek, müslümanı günah işlemiş olma ihtimalinin kahredici endişesinden kurtaracaktır
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Şüphelilerden uzak durup helâl olanlara yönelmek gerekir Harama düşmekten korunmak böylece sağlanmış olur
2 İnsan "içine sinmeyen" veya " içinin ısınmadığı" konulardan uzak kalmalıdır Gönül yatkınlığı herkes için özel ölçüdür "Müftiler fetvâ verse de sen gönlüne bak!" (Ahmed İbni Hanbel, Müsned IV, 194) hadîs-i şerîfi daima ölçü alınmalıdır
3 Allah saygısı ile dolu olan müslümanlar, büyük günahlara düşme endişesi ile küçük günahlardan uzak dururlar
`
57 Ebû Süfyân Sahr İbni Harb radıyallahu anh, Bizans Kralı He-rakliyus ile aralarında geçen uzun konuşmayı naklederken şöyle dedi:
Herakliyus:
- O (peygamber olduğunu söyleyen) adam size neleri emrediyor? diye sordu Ben de:
- Sadece Allah'a kulluk ediniz, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayınız Atalarınızın iman ettiklerini söyledikleri şeyleri terkediniz, diyor ve bize namaz kılmayı, sözde ve işde doğruluğu, iffetli yaşamayı ve akraba ile ilgilenmeyi emrediyor, dedim