mine
Demirbaşlardan
- Katılım
- 5 Mayıs 2008
- Mesajlar
- 1.902
- Tepki puanı
- 106
- Puanları
- 113
- Yaş
- 39
- Bulunduğu Yer
- ankara
- Tuttuğu Takım
- GALATASARAY
Aynı şarkılarda ağladık, aynı gecelerde sabahladık, aynı su'dan içtik, aynı ekmekten yedik.
Aynı duraklarda bekledik, aynı yağmurlarda ıslandık, aynı günlere uyandık, aynı şehir efsanelerini dinledik, aynı otobüslere bindik.
Aynı yollardan geçtik, aynı filmleri izledik..
Aynı günlerde aramadık birbirimizi, telefonun ucunda, köşe başında, durakta..
Biz aynı şeyleri yaşadık, aynı şeyleri unutamadık..
Vesaire, vesaire, vesaire..
Biz bir dönem birlikte yaptığımız şeyleri ayrı ayrı yapmaya devam ettik, kısaca yaşamaya..
Yaşama yapışamamaya..
Bir süre sonra birlikte yapmayı hayal ettiğimiz, ama sadece hayal ettiğimiz her şeyi, yine aynı zamanlarda ayrı ayrı yaptık.
Ben inat dedim.
Sen gurur yaptın.
Aşk'ın adı kaldı yalnızca, asılı, havada..
Ezel Roz Manaz
Bıçak bu gece de iyi.
Beni merak etme, iyiyim.
Masamı mumlarla süsledim, vanilyalı tütsüler yaktım, biraz şarap içtim, sezen ağır söyledi yine, ben ağladım biraz.
Bazen tutamıyorsun işte, gözünün yaşını, sesinin çatalını, içinde ansızın peyda olan patlamaların tüm vücuduna sızmasını, sırtına binen ejderhaları.
Biraz endişelendim kendim için, korktum mutfak çekmecesinde duran bıçaklardan, kırılmaya müsait bardaklardan, babamın sakalına değmiş jiletlerden, soğuktan, gök gürlemesinden, ben kendimi yalnız bulup durmamla yüzleşmekten korktum biraz, Sezen'den korktum, geceden korktum.
Ama iyiyim, merak etme.
Adını anmayı, seni anlamayı rafa kaldırdım.
Bravo mu bana?
Nasıl mı yapıyorum, aslında yapamıyorum, yapabiliyormuşum gibi davranıyorum.
Bir fabrika işçisinin, ustasının başına geldiğinde gösterdiği performansın aynı yaptığım, aynı tedirgin gülüş, aynı telaş, aynı korku, aynı endişe, aynı yaşam..
İyiyim işte, evdeyim, yazıyı bıraktım bir yerde, kahveye başladım şimdi, her şeyi bir yerde bırakmak lazım geliyor bazen.
Hiçbir şeyin ait olduğu sabit yerler yok halen gözümde.
''Herkes, her şey dilediği, istediği yerde dursun'' inceliğini kendime gösteremesem de, ben iyiyim.
Öyle diyorum.
Adımı sorsalar, iyiyim diyorum, öyle ezbere iyiyim.
Ezber kötü bu yüzden.
Ben iyiyim ama, merak etme.
Leonard cohen'i sevmek için iyi olmaya gerek yok diyorum Aslı'ya, iyisin ama diyor.
Öyle üzerime yapıştı leke gibi, iyiysem sorun yok, herkes iyiyse sorun yok, herkes iyiymiş gibi görünebiliyorsa sorun yok.
Bir şarkı açalım, bir sigara yakalım, geceye dayayalım sırtımızı, alnımıza melankoli biraz, kimse görmüyor, herkes uyuyor, yazının önü açık, her şeyi yazabilirim ama iyiyim, bu yüzden yazamam.
Yazarsam kötü olurum, barışırım korktuğum ne varsa hepsiyle bir bir.
Yazamam, kalem cesur, kalem korkusuz, kaybedecek hiçbir şeyi yok, kanından başka.
Bu yüzden yazamam, kalem kötü tükenmesin diye yazamam.
Kötülüğümden değil, iyiyim ben.
Yazamam, kalem kırıklığı yazamaz, keskinliği yazamaz.
Ancak bir bıçak anlatabilir beni, teninde bir yerine denk düşerse senin.
Ben bıçaktan korkarım, böylelikle kendimden.
Ama iyiyim..
Biliyorum, merak etmiyorsun ama, bıçak bu gece de iyi..
Ezel Roz Manaz
Güven'me.
Önce insanlara güvenmeyi öğrendim.
Sonra, bunu bir daha yapmamam gerektiğini..
Ezel Roz Manaz
Karşılaşmak seninle,ne güzel..
Seninle karşılaştık bir gün, yüzüme renk geldi, güzelleştim, imanım kuvvetlendi.
Rabbim dedim, kader ne güzel, bu ne güzel bir kader, bu ne güzel kader örgüsü..
Alnıma çok yakıştı..
Rabbim dedim, içimde çağlayan ırmaklar, tomurcuklar, filizlenmeler..
Ne güzel..
Rabbim dedim, hikmetinden sual olunmaz, kavuştursan da şükür, koparsan da tırnaktan eti.
Ama rabbim dedim, bu ne güzel bir doğum hediyesi, sebeptir bu dedim, yaşamaya..
Elimi yüzümle yıkadım, dilimi adınla..
Ya Allah dedim, başlarken sana yaşamaya..
Ezel Roz Manaz
Aynı duraklarda bekledik, aynı yağmurlarda ıslandık, aynı günlere uyandık, aynı şehir efsanelerini dinledik, aynı otobüslere bindik.
Aynı yollardan geçtik, aynı filmleri izledik..
Aynı günlerde aramadık birbirimizi, telefonun ucunda, köşe başında, durakta..
Biz aynı şeyleri yaşadık, aynı şeyleri unutamadık..
Vesaire, vesaire, vesaire..
Biz bir dönem birlikte yaptığımız şeyleri ayrı ayrı yapmaya devam ettik, kısaca yaşamaya..
Yaşama yapışamamaya..
Bir süre sonra birlikte yapmayı hayal ettiğimiz, ama sadece hayal ettiğimiz her şeyi, yine aynı zamanlarda ayrı ayrı yaptık.
Ben inat dedim.
Sen gurur yaptın.
Aşk'ın adı kaldı yalnızca, asılı, havada..
Ezel Roz Manaz
Bıçak bu gece de iyi.
Beni merak etme, iyiyim.
Masamı mumlarla süsledim, vanilyalı tütsüler yaktım, biraz şarap içtim, sezen ağır söyledi yine, ben ağladım biraz.
Bazen tutamıyorsun işte, gözünün yaşını, sesinin çatalını, içinde ansızın peyda olan patlamaların tüm vücuduna sızmasını, sırtına binen ejderhaları.
Biraz endişelendim kendim için, korktum mutfak çekmecesinde duran bıçaklardan, kırılmaya müsait bardaklardan, babamın sakalına değmiş jiletlerden, soğuktan, gök gürlemesinden, ben kendimi yalnız bulup durmamla yüzleşmekten korktum biraz, Sezen'den korktum, geceden korktum.
Ama iyiyim, merak etme.
Adını anmayı, seni anlamayı rafa kaldırdım.
Bravo mu bana?
Nasıl mı yapıyorum, aslında yapamıyorum, yapabiliyormuşum gibi davranıyorum.
Bir fabrika işçisinin, ustasının başına geldiğinde gösterdiği performansın aynı yaptığım, aynı tedirgin gülüş, aynı telaş, aynı korku, aynı endişe, aynı yaşam..
İyiyim işte, evdeyim, yazıyı bıraktım bir yerde, kahveye başladım şimdi, her şeyi bir yerde bırakmak lazım geliyor bazen.
Hiçbir şeyin ait olduğu sabit yerler yok halen gözümde.
''Herkes, her şey dilediği, istediği yerde dursun'' inceliğini kendime gösteremesem de, ben iyiyim.
Öyle diyorum.
Adımı sorsalar, iyiyim diyorum, öyle ezbere iyiyim.
Ezber kötü bu yüzden.
Ben iyiyim ama, merak etme.
Leonard cohen'i sevmek için iyi olmaya gerek yok diyorum Aslı'ya, iyisin ama diyor.
Öyle üzerime yapıştı leke gibi, iyiysem sorun yok, herkes iyiyse sorun yok, herkes iyiymiş gibi görünebiliyorsa sorun yok.
Bir şarkı açalım, bir sigara yakalım, geceye dayayalım sırtımızı, alnımıza melankoli biraz, kimse görmüyor, herkes uyuyor, yazının önü açık, her şeyi yazabilirim ama iyiyim, bu yüzden yazamam.
Yazarsam kötü olurum, barışırım korktuğum ne varsa hepsiyle bir bir.
Yazamam, kalem cesur, kalem korkusuz, kaybedecek hiçbir şeyi yok, kanından başka.
Bu yüzden yazamam, kalem kötü tükenmesin diye yazamam.
Kötülüğümden değil, iyiyim ben.
Yazamam, kalem kırıklığı yazamaz, keskinliği yazamaz.
Ancak bir bıçak anlatabilir beni, teninde bir yerine denk düşerse senin.
Ben bıçaktan korkarım, böylelikle kendimden.
Ama iyiyim..
Biliyorum, merak etmiyorsun ama, bıçak bu gece de iyi..
Ezel Roz Manaz
Güven'me.
Önce insanlara güvenmeyi öğrendim.
Sonra, bunu bir daha yapmamam gerektiğini..
Ezel Roz Manaz
Karşılaşmak seninle,ne güzel..
Seninle karşılaştık bir gün, yüzüme renk geldi, güzelleştim, imanım kuvvetlendi.
Rabbim dedim, kader ne güzel, bu ne güzel bir kader, bu ne güzel kader örgüsü..
Alnıma çok yakıştı..
Rabbim dedim, içimde çağlayan ırmaklar, tomurcuklar, filizlenmeler..
Ne güzel..
Rabbim dedim, hikmetinden sual olunmaz, kavuştursan da şükür, koparsan da tırnaktan eti.
Ama rabbim dedim, bu ne güzel bir doğum hediyesi, sebeptir bu dedim, yaşamaya..
Elimi yüzümle yıkadım, dilimi adınla..
Ya Allah dedim, başlarken sana yaşamaya..
Ezel Roz Manaz