Orucun İnsan Psikolojisine Olan Etkileri

_Ezel_

Özel Üye
Özel Üye
Katılım
30 Mayıs 2008
Mesajlar
4.865
Tepki puanı
1.459
Puanları
113
Tuttuğu Takım
BEŞİKTAŞ
İslam dininin insanı güzelleştirme ve huzurlu insan kalıplandırmasında kullandığı ibadet yönteminin, günümüz psikolojisinde kabul edilen en doğru davranışsal metodlarla oluşturulmasından dolayı, en mükemmel din olduğunu açıklamak zor değildir. Çünkü dinler tarihine baktığımızda ilkel dinlerin mutlu, iyi ve huzurlu insanı şekillendirmesinde –ki burada Budizm,Hinduizm,Taoizm,Konfüçyanizm…gibi ilahi olmayan dinleri kastediyorum- kullanılan yöntemlerinin ve mutluluğa, iyiliğe ulaştırma çabasının, bugünkü psikolojide asla geçerli olmayan mırıltılar şeklinde ritüellerden yararlanma, hayvan objesini ön plana çıkararak tapınma, izolasyon ve kapanma, acı çekerek mutluluğu yakalama…gibi formlarla kişilik şekillendirmesinin mümkün olamayacağı kanıtlanmış bulunmaktadır.

Yahudilik ve Hristiyanlık’ta ise daha sonraları Freud’un kişilik çözümlemesinde kullandığı serbest çağrışım psikoanaliz yönteminin günah çıkarma adıyla yapıldığını görüyoruz. Papazın karşısına geçerek aklına gelenlerin sıralanmasıyla ulaşılacak olan manevi huzur ve iyi insan şekillendirmesinin Freudla birlikte pek de geçerli bir psikolojik yöntem olmadığını görüyoruz.


İslam dini ise davranışı eğitme yöntemini kullanmaktadır. Aynı saatte, aynı kalıp ve yöntemlerle aynı periyotlara böldüğü ve her bir organ için ayrı terbiyenin uygulandığı ibadetler şeklinde davranışçı yöntemi kullanmaktadır ki bu günümüz psikolojisinde de en geçerli yöntemdir. İslamda belli kalıp ve ritüellerin periyodik tekrarı iyi insana ulaşılmasında ve ruh terbiyesinde çok geçerlidir.

İşte bu sebeple İslam dini için en gelişmiş din diyebiliyoruz.


ORUCUN İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİLERİ

Oruç ibadeti yukarıda anlattığım şekliyle her yıl, her ramazan ayında, her Müslüman’ın sahur ve iftar vakitlerini takip ederek beslenme, cinsellik, şiddet, dürtü… gibi iç güdülerinin davranışsal metodla biçimlendirilmesini hedef alan çok önemli bir ibadettir. Orucun kendi içerisindeki şartları, kuralları ve ritüellerine harfien uymak insan psikolojisini temelden hedef alan bir eğitim yöntemidir. Orucun insan psikolojisine kesinlikle olumlu katkıları bulunmaktadır. Akut Stres Bozukluğu, Akut Depresyon, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Obsesif Bozukluklar, Dürtü Denetleme Bozukluğu, Antisosyal Kişilik Bozukluklarının tedavisinde son derece önemli bir insan iyileştirme yöntemi olduğu yaptığımız çalışmalarda ortaya çıkmaktadır. Bununla beraber Ramazan aylarında alkol tüketiminin azalması, kavgaların azalması, intihar oranlarının azalması orucun çok önemli bir ibadet olduğunu göstermektedir.

Toplum içerisinde yaşanan depresyondan erkeklere oranla 3 kat fazla pay alan kendini bir kenara itilmiş, değersiz, işe yaramaz hisseden bir ev hanımının kendini “oruç tutan ve iftar yemeği hazırlayan ve mukabele güden” bir kadın olarak değerli hissetmesi çok gerçek bir sonuçtur. Buna psikolojide taraftarlık psikolojisi denmektedir. Müslümanlığı kendine taraf benimseyen kişilik yapısı kendini değerli ve önemli hissetmektedir.

Tüm bunlarla birlikte açlık duygusunun ne olduğunun insana davranışçı metodla öğretilmesi, başka aç insanların da dünyada yaşadığının hatırlatılmasıyla merhamet, şükür, yardım ve paylaşım duygusunu doğrudan hedef alır. Zaten bunları ruhunda barındıran birey tıbben sağlıklı bireydir.

Ramazan aylarında görüştüğüm hastalarıma yönelttiğim sorulara karşılık aldığım cevaplar sonucu vardığım sonuçları bilgilerinize sunarım.

KAYNAK:

Prof. Dr. Arif Verimli
 
Back
Yukarı