Atatürk'ün Adalet ve Ahlâk Konularındaki Sözleri

Aşk'a İnanmışt'ı

Genel Yönetici
Staff member
Katılım
28 Mart 2008
Mesajlar
23.246
Tepki puanı
2.148
Puanları
163
Yaş
40
Bulunduğu Yer
ŞANLIURFA
Tuttuğu Takım
GALATASARAY
• Adalet gücü bağımsız olmayan bir ulusun devlet halinde varlığı kabul edilemez. (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s.58)

• En yeni kanunlarla donanmış olan adliyemizin basireti ve adaleti uygulamak için gösterdiği dikkat ulusun huzur ve düzenini korumağa yeterli ve gücü yeter. (1929, TBMM)

• Adliyemizin emin olduğumuz yüksek gücü sayesindedir ki, Cumhuriyet, kaçınılmaz gelişimi izleyebilecek ve türlü şekil ve türdeki saldırısına karşı vatandaşın hukukunu ve ülkenin düzenini koruyabilecektir. (1930, TBMM)

• Adliye politikamızda izlenecek gaye, önce halkı yormaksızın hızla, yerinde, güvenle adaleti dağıtmaktır. İkinci olarak toplumumuzun bütün dünya ile teması doğal ve zorunludur; bunun için adaletimizin düzeyini bütün uygar toplumların derecesinde bulundurmak zorundayız. Bu özellikleri sağlamak için mevcut yasa ve usullerimizi bu bakış açılarına göre yenilemekteyiz ve yenileyeceğiz. (1922, TBMM.)

• Zamanın değişmesiyle kararların değişmesi yadsınamaz, kuralı adlî politikamızın temelidir. (1922)

• Korkutma esasına dayanan davranış kuralları (etik), bir erdem olmadıktan başka güvene de uygun değildir. (1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine)

• Hiçbir ulus yoktur ki etik esaslarına dayanmadan yükselebilsin. (24.12.1919, Kırşehir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, s. 4)

• Etik kutsaldır; çünkü aynı kıymette eşi yoktur ve başka hiç bir çeşit kıymetle ölçülemez. (Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Atatürk Araştırma Merkezi, s.218)

• Ulusal davranış kuralları (etik), ulusal esaslarla ve özgür düşüncelerle beslenmeli ve destek olunmalıdır. (25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine)

• Anayasa, ulusun bütün arzularını ve meclisin içeriğini ve gerçek şeklini gösterir bir yasadır. (21. 02. 1921, T.B.M.M.)

• Anayasa da, Osmanlı İmparatorluğunun, Osmanlı Devletinin öldüğünü algı ve deyiş ve onun yerine yeni Türkiye Devleti’nin geçtiğini duyuran ve bu devletin yaşamının da kayıtsız koşulsuz egemenliğin ulusun elinde kalmasıyla mümkün olduğunu anlatan bir yasadır. (17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi.)

• Anayasanın asıl ruhu ise kitaplara geçmesinden evvel ulusun dimağında ve vicdanında toplanmış olmasıyla ve ancak bunun anlatımı olmak üzere kurduğu meclise verdiği gerçek görev ile yıllardan beri kararlarını eylemsel uyguluyor olmasıyla ve en sonunda yasa şeklinde dünyanın gözleri önüne konmasıyla gerçekleşmiştir. (16. 01. 1923, İstanbul Gazetesi Temsilcilerine.)

• Yasa koyan insanlar birtakım seçkin özelliklere sahip olmak zorundadır. O özelliklerden birincisi şudur efendiler: Yasa öneren, yasa yapan, yasa koyan bir insan, insanlığın bütün hislerini bütün ihtiraslarını herkesten daha çok sezer ve bilir. Fakat nefsini herkesten çok va tamamen bütünüyle bunlardan ayırt etmek kudret ve yeteneğine sahip olmalıdır. Bu seçkin özelliklere sahip olmayan, insanlar insan topluluğu için yasa yapmak hak ve yetkisinden men edilmiştir. Efendiler yasalar duygulara dayanarak ve uyularak yapılmaz. (01. 12. 1921, TBMM.)

• Günün ihtiyaçlarına uygun yasa yapmak ve onu iyi uygulamak zenginlik (gönenç) ve ilerleme araçlarının en önemlilerindendir. (1925)

• Yüce Meclisin kurduğu İstiklâl Mahkemeleri sayesinde çabuk ve adaletli surette birçok fenalıklara son verilmiştir. Bugün memleket medenî kanunlar ve sürekli yargı dereceleri ile güvenliği sağlamaya yeterli bir hale getirilmiştir.( 1921, T.B.M.M. )

• Efendiler ! Bizim elyevm mevcut olan kanunu medenimiz mecelledir. Bu kanunu medenî takriben yarım asır evvel Cevdet Paşa merhumun taktı riyasetinde bir heyet-î ilmiye marifetiyle tertip olunmuştur… ( 01.03.1922, TBMM. )

• Büyük millet meclisinin tasvibine arz edilmiş olan yeni Nüfus Kanununun kabul ve uygulanması nüfus işlerinin daha modern ve muntazam bir şekilde yürütülmesini temine hizmet edecektir. ( 01.11.1938, TBMM, Atatürk adına Başvekil Celal Bayar Tarafından okunan söylev.)

• Efendiler, nüfus meselesi bir memleketin en önemli hayati meselelerindendir. İdarî, askerî, malî ve iktisadi meselelerde memleket nüfusunun gerçek sayısını bilmek ne kadar gerekli ise her sene yapılacak istatistiklerle nüfusun artış veya azalış miktarı anlaşılmadan artış nedenlerinin devam ettirilmesi ve azalış nedenlerinin yok edilmesi için tedbir almanın mümkün olmayacağı bellidir. Bundan dolayı yeniden nüfus sayımı yapılmasına pek acil ve kesin bir lüzum muhakkaktır. ( 01.03.1923, TBMM. )

• Cezaevleri sorunu çok önemlidir. Durumlarının iyileştirilmesi için kişisel özgürlüğü kaldırılan vatan çocukları ceza sürelerinin sonunda, topluma faydalı olacak bir üye olarak yetiştirme vasıtalarını temin için İçişleri Bakanlığı uzun uzadıya araştırma ve istatistikler yaptı. Mevcut hapishanelerden uygun olanların bilimsel usullere uygun bir surette onarımına ve yeniden ceza evleri yapımına girişmek için bir inşaat programı düzenlendi. ( 01. 03. 1923, TBMM. )

• Cezaevlerinin eğitim, iyileştirme ve iş esaslarına göre düzeltilmesi yolundaki hayırlı faaliyetlerin genişletilmesi cemiyete; doğru yoldan saparak hürriyetini kaybetmiş olan binlerce vatandaşı yararlı birer uzuv olarak kazandırmaktadır. ( 01. 11. 1938, T.B.M.M. Açılışı. Atatürk adına Başbakan Celâl Bayar Tarafından Okunan Söylev. )

Derleyen: Ömer Faruk Hüsmüllü

Kaynak:http://www.edebiyatciturk.com/
 
Back
Yukarı