Tüp Bebek

Aşk'a İnanmışt'ı

Genel Yönetici
Staff member
Katılım
28 Mart 2008
Mesajlar
23.243
Tepki puanı
2.147
Puanları
163
Yaş
40
Bulunduğu Yer
ŞANLIURFA
Tuttuğu Takım
GALATASARAY
Tüp bebek, klasik yöntemler ile gebe kalamayan kadınlarda uygulanan bir tedavi şekli olup, erkek (sperm) ve dişi (yumurta) döl hücrelerinin laboratuvar koşullarında birleştirilmesi sonucunda oluşan embryoların, rahime transferi ilkesine dayanır. Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen döllenme, kendiliğinden (in vitro fertilizasyon) ya da insan eliyle, tek yumurta içine tek sperm verilmesi ile (mikroenjeksiyon) sağlanır.

Tüp bebek, önceleri enfeksiyon veya cerrahi işlem sonucunda tüplerinde kalıcı hasar oluşan kadınlarda uygulanmaya başlanmış, kısa bir süre sonra ise, kısırlığa yol açan diğer nedenlerin tedavisinde de kullanılır olmuştur. Bugün, endometriosis, nedeni açıklanamayan kısırlık olguları ve erkeğe bağlı kısırlıkta tüpbebek yöntemleri ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Özellikle son yıllarda uygulanmaya başlanan mikroenjeksiyon, sperm sayısının çok düşük olması ve hatta menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde bir devrim olarak nitelendirilmektedir.

Tüpbebek yöntemlerinde kadının yumurtalıklarının uyarılması, çeşitli ilaçlarla (HMG: Humegon, Pergonal, Menogon veya FSH: Metrodin, Follegon) sağlanır. Yumurtalıkların uyarılmasının amacı, embryo oluşturmaya aday çok sayıda yumurta elde etmektir. Çok sayıda embryonun rahim içine yerleştirilmesinin (embryo transferi) gebelik şansını artırdığı gösterilmiştir (gebelik oranları, bir embryo yerleştirildiğindeyaklaşık %10, üç embryo yerleştirildiğinde ise %30 civarındadır). Merkezimizde özel durumlar dışında üç embryo rahim içine yerleştirilmektedir.

Tüpbebek uygulamasının aşamaları:

İlk görüşme: Çiftin hangi tedavi yöntemine uygun olduğuna karar vermek amacını taşır. Görüşme sırasında çiftin öyküsü alınır, önceden yapılmış olan tetkikler değerlendirilir ve kadın ile erkek muayene edilir. Erkeğin değerlendirilmesinin temelini Semen Analizi oluşturur. Bu analizin Tüpbebek ünitemizin laboratuvarında yapılması gereklidir. Kadının jinekolojik muayene ve ultrason incelemesi yapıldıktan sonra, Smear testi ve çeşitli bakteriyolojik incelemeler için numuneler alınır. Adetin üçüncü günü yapılan hormon tetkikleri ile, yumurtalıkların ilaçlara nasıl cevap verecekleri önceden anlaşılmaya çalışılır. Daha önce çekilmemiş ya da çekildiği halde kalitesi yetersiz ise rahim ve tüplerin görüntülenmesi amacı ile bir rahim-tüp filmi çekilmesi gerekir. Her iki eş için AIDS, sarılık testi; yalnızca kadınlar için kızamıkçık testi ve kan sayımı istenir.

İkinci görüşme: Bunun amacı, ilk görüşmede istenen tetkikler değerlendirilerek, bir tedavi planı çizilmesi ve bunun çift ile tartışılmasıdır.

Tedavi: Tedavinin birinci aşamasını, çok sayıda yumurta alınması amacıyla yumurtalıkların ilaçlar ile uyarılması oluşturur. Merkezimizde bu amaçla üç ilaç kullanılmaktadır. -GnRH analogları (suprecur burun spreyi, Suprefact ampul, Zoladex ampul, Lucrin ampul, Decapeptyl ampul), -FSH (Metrodin, Follegon), -HMG (Pergonal, Humegon, Menogon).
Yukarıdaki ilaçlar,daha önce yaptırılan tetkiklerin sonuçlarına dayanılarak öngörülen yumurtalık cevabına göre, değişik protokoller ve kombinasyonlarda kullanılmaktadır. Tedaviye,daha önce kararlaştırılmış olan aya rastlayan adetin 1. veya 21. gününde başlanır. Eğer ilaçlar daha önceden alınmışsa buzdolabında saklanmalıdır. Son kullanım tarihi geçmiş olan ilaçların kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Tedavinin planlandığı aya rastlayan adet kanamasının başlangıcı tüp bebek servisi hemşirelerine telefonla bildirilmelidir. Tedaviye başladıktan sonra tüpbebek doktorlarının öngördüğü günlerde ultrason ve hormon tahlilleri yapılacaktır. Bunun amacı, yumurtalıklardaki yumurta gelişimini takip etmek ve tedaviyi kadının cevabına göre düzenlemektir. Yumurtalar, belli bir olgunluğa ulaştığı zaman, hCG(Pregnyl veya Profazi) enjeksiyonu yapılarak toplanmaya hazır hale getirilir. Yumurta toplama işlemi hCG uygulamasından ortalama 36 saat sonra gerçekleşir. Bu nedenle hCGdozu mutlaka öngörülen saatte yapılmalıdır. Yumurta toplama işlemi için çiftin belirtilen saatte serviste bulunması gerekmektedir. Yumurta toplama işlemi ultrasonaltında, lokal anestezi ile yapılır ve 15-30 dakika sürer. İşlemi rahatsız edici bulan adaylara kısa bir genel anestezi yapılabilir. İşlemi takiben anne adayı yan odada bulunan bir yatağa alınarak, bir süre dinlenmesi sağlanır.

Toplanan yumurtalara,daha önce kararlaştırılan işlemin niteliğine göre, ya Tüpbebek ya da Mikroenjeksiyon uygulanır. Yumurta toplama gününde erkekten alınacak olan sperm numunesine göre daha önceden kararlaştırılan dölleme işleminde (tüp bebek ya da mikroenjeksiyon) değişiklik yapılabilir. Yumurtanın sperm tarafından başarılı bir şekilde döllenip döllenmediği ertesi gün ve döllenmiş yumurtadan embryo gelişip gelişmediği de iki gün sonra yapılan inceleme ile anlaşılır.

Döllenmenin varlığı, yumurta toplama işleminin ertesi günü üniteye telefon edilerek öğrenilebilir. Tedaviye alınan olguların yaklaşık %10’unda toplanan yumurtalarda döllenme olmamaktadır. Embryo transferi yumurta toplama işleminden 2 veya 3 gün sonra yapılır. Çift, servise telefon ederek embryo transferi işlemi için randevu alır. Transfer işlemi, bu işlem için ayrılmış olan odada yapılr. İşlem tümüyleağrısızdır. Anne adayları birkaç saat serviste dinlendirildikten sonra eve gönderilir. Transferi izleyen 3 gün ağır işlerden ve yolculuklardan kaçınılması önerilir. Transferin yapıldığı gün Progesteron tedavisinebaşlanır (Progesteron amp, 2 amp./gün). Trasferden 12 gün sonra gebeliğin varlığını saptamak için bir kan testi istenir (beta-HCG). Gebelik testinin pozitif olduğu durumlarda (10 IU/L’nin üstü), 2 gün sonra bir gebelik testi daha istenir. Embryo transferinden yaklaşık 22-24 gün sonra ilk ultrason, servisimizde yapılır.

Sonuçlar:

Başarı pek çok etkene bağlıdır. Bunların arasında en önemlisi kadının yaşıdır. Kadın yaşının 35’in üstünde olduğu çiftlerde gebelik oranları düşmektedir. Kadının 40’tan daha yaşlı olması durumunda ise, doğum ile sonuçlanan gebelik elde edilmesişansı çok düşüktür (%5’in altında). Tüp bebek gebelerinin yaklaşık %20’si düşükle sonlanmaktadır. Bir kısmı da dış gebelik olarak oluşmaktadır( %1-2).

Gebelik takipleri:

Tüpbebek veya Mikroenjeksiyon ile elde edilen gebeliklerde bebek anomalilerinin arttığı bugüne kadar gösterilememiştir. Ancak, gebe kadınların, olası bir anomaliyi saptamak amacıyla belli dönemlerde ultrasonla izlenmeleri gerekmektedir. Ayrıca mikroenjeksiyon ile elde edilen gebeliklerde, gebeliğin 4. ayına doğru, bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan bir örnek alınarak (amniosentez), zihinsel (Down sendromu) ya da bedensel herhangi bir anomalinin olmadığının gösterilmesi önerilir.


alıntı
 
Ce: Tüp Bebek

paylaşımın için teşekkür ederim
 
Back
Yukarı