Kimseler anlamasın beni!

Hakan Koray

Demirbaşlardan
Katılım
3 Ocak 2009
Mesajlar
1.296
Tepki puanı
805
Puanları
113
Tuttuğu Takım
Takım Tutmuyorum
Kimseler anlamasın beni!
Züleyha’nın zindanında Yusuf anlasın,
Leyla’nın çöllerinde Mecnun anlasın,
Şirin’in dağlarında Ferhat anlasın,
Aslı’nın yüreğinde Kerem anlasın,
Sen anla!
Aşk, ayrılığa düştüğünden beri kazanılmış sınavları görmeyen benliğimiz, kaybolmuş aşkların izinde sarsıntılı yürüyüşler yapıyor. Pencerelere perd...eleri çekerek sokakları yalnızlaştıran insan, aşk adını verdiği kendi yalnızlığının derin kuyularında uzanacak elleri bekleyen çaresizliğe teslim olurken, içeride soluduğu hava, kendini esir ettiği dört duvar ve masasının üzerinde su vermeye bile gerek duymayacağı naylondan sunî çiçeklerle günbegün solgunlaşıp, baharlarda kendine gülümseyen papatyalardan da mahrum kalıyor. Her yitirilen sevdanın ardında derinleşen boşluk girdabında acı çeken masum duygular, yeni bir günü aydınlatacak kızıl bir güneşin getireceği yeni müjdelerinde olmadığını düşünüyor. Arabesk fanteziler üzerine acılı hayatlar kurgulayan gençlik, çözüm bulmak yerine sorunlarını daha da kalabalıklaştırıyor. Hem de mutsuzlaştıkça, mutlu olduğunu zannederek büyük bir yanılgı bataklığına saplanıyor.
Aşk yitik, yitirilen benlik, acı çekense hep hayat oluyor. Oysa ben aşkı, seslerden bir ses değil; bütün sesleri susturan bir çığlık yapmak için arıyorum. Onu bulana kadar bu kalabalık sokaklarda payıma sessizliğin düştüğüne inanıyorum. Sen de inan!

Beni kimseler anlamasın!
Gözyaşlarını yüreğinde biriktiren ‘hüzün’ anlasın,
Yaprakları sararmış ‘hazan’ anlasın,
Karanlıkları örten ‘güneş’ anlasın,
Güneşe örtü olan ‘gece’ anlasın,
Sen anla!Çölleşen ruhumun bağrından fışkırıp avuçlarımda biriken masum damlacıklarım. Ey benliğimi kirlerinden arındıran bengisu pınarlarım! “Gözyaşlarım, sizi bana en iyi ne anlatır? Yazdığım şiirlere, sığındığım cümlelere, yaşadığım sokaklara yabancılaşan aynadaki yüzüm mü? Bütün beklentilerimin içinde yer edinen sınırsız korkularım ve sonsuz ümidim mi? Kayıp adreslerde sahiplerini bulamadan geriye dönen pulsuz mektuplarım mı? Nisanı ve kırkikindi yağmurlarını bekleyen susuz kalmış hazanım mı? Güneşe, gökkuşağının el değmemiş dallarından rengârenk elbiseler giydiren vakitsiz bulutlarım mı? Hiçbir zaman acımı hissettiremediğim veda sözcüklerimi? Geceyi derin uykusundan aniden uyandıran ölüm suskunluğumu? Ölümün hep unutulduğu bir yaşama uğraşımı? Ey vakitsiz sıkıntılarıma derman olan göz pınarlarım. Sahi, rahatlatır mısınız? Yaşama hüzünden ve gamdan yeni kaleler mi kurarsınız? Vedasız kanatlanan, ölümün kıyılarına habersiz düşen bir martının dalgalara bıraktığı matemlerden habersiz misiniz? Sessiz misiniz? Mavi misiniz?Beni kimseler anlamasın!
Sessizliğin içinde saklı ‘sesler’ anlasın,
Acılarla ağırlaşan ‘hayat’ anlasın,
Yenilgilere alışmış ‘kalbim’ anlasın,
Sen anla!Ey Rabbim! Gözyaşlarımda umutlarımı büyüten kalbimin tek sahibi!
Aklımı koru!
Izdıraplarımızı hafiflet!
Ellerimizden tut!
Düşüncelerimizi anlamlı kıl!
Bayramı Kudüslü çocukların tebessümlerine serpiştir! Beni kimseler anlamasın!
Martılara hasret ‘deniz’ anlasın,
Baharına hasret ‘çiçek’ anlasın,
Ölümüne hasret ‘hayat’ anlasın,
Sen anla...

Alıntıdır.
 
Ölümüne hasret ‘hayat’ anlasın,


Garip bir tevafuktur gidiyor...
 
Ce: Kimseler anlamasın beni!

güzeldi emegine saglık
 
Back
Yukarı