mine

Demirbaşlardan
Katılım
5 Mayıs 2008
Mesajlar
1.902
Tepki puanı
106
Puanları
113
Yaş
39
Bulunduğu Yer
ankara
Tuttuğu Takım
GALATASARAY
Teğabun Suresi; Kuran-ı Kerim’ in 4. sûresidir. 18 ayetten oluşur. Mekke’ de inmiştir. Arapça teğabun sözcüğü “kusurların ortaya çıkması” anlamını taşır. Sûrenin içeriğini bu konu oluşturduğundan, sûre bu adla bilinmektedir. Sûrede Hicret’in ilk yıllarında göçetmeye katılmaktan korkan Müslümanların sonradan nasıl pişmanlık duyduklarından söz edilir. Hz. Muhammed Mekkelilerin Müslümanlara yaptığı eziyetten sonra Medine’ye göç etmeye karar verince, bazı Müslümanlar mallarını yitirecekleri ve eski durumlarına Medine’de kavuşamayacakları endişesiyle göçetmekten kaçındılar. Oysa zaman içinde Medine’deki Müslümanların kendilerinden daha iyi yaşam sürdüklerini görünce nasıl hata ettiklerini anladılar. Sûrede ayrıca alınyazısıyla (kader) ilgili anlatılar vardır.
Teğabun Suresi
Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O her şeye kadirdir.
Sizi yaratan O’dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O’nadır.
Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Daha önce inkâr edenlerin haberi size ulaşmadı mı? İşte onlar yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acı bir azap da vardır.
Şu ki, onlara peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi, fakat onlar: Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş? dediler, inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Allah da hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, hamde lâyıktır.
İnkâr edenler, kesinlikle diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Hayır! Rabbime andolsun ki mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah’a göre kolaydır.
Onun için Allah’a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar günüdür. Kim Allah’a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter, onu, içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.
İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet isabet etmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür. Allah her şeyi bilendir.
Allah’a itaat edin, Peygamber’e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.
Allah; O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.
Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ki, Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: Büyük mükâfat ise Allah’ın yanındadır.
O halde gücünüz yettiğince Allah’a isyandan kaçının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Eğer Allah’a ödünç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah çok mükâfat verendir, ceza vermekte acele etmeyendir.
Görülmeyeni ve görüleni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.
 
Back
Yukarı